Page 29 - ARALIK sayısı
P. 29

Esra KURT    11 /B                                                             ÖYKÜ

             YALNIZLIK







                 Bugün  de  okul  için  erkenden  uyandım.
             Mutsuzdum  her  zamanki  gibi  kendimi  toparlayıp
             insanlarla  dolu  olan  sevilenlerin  mutlu  olduğu
             sevilmeyenler  ise  yalnızlığa  terk  edildiği  okula
             gittim ve derse başladım.
             -Fatma!

             -Burada! dedim, beni sevmeyen insanların bakışları
             altında korkarak.
             Çok yalnız biriydim, on yedi kişilik bir sınıfta yoktu
             kimsem,  halimi  hatırımı  soracak  yoktu  ama
             düşmanlığa  gelince  çoktu.  Her  günüm  kavgalı
             geçerdi, sabır göstermeye çalışırdım ama yalnızlık
             yükünün  altında  bu  çok  zor  gelirdi.  Dayanılmaz
             acılardan  biriydi.  Zorluklara  rağmen  içimde  her
             zaman  bir  umut  beslerdim.  Bu  umut  olurdu  beni
             uçurumdan  çeken;  bu  umut  olurdu  karanlıkları
             aydınlatan.  Bu  şekilde  büyümemi  sağlayan  da
             benim bu duygum oldu zaten. Zordu yaşadıklarım.
             Şu  hayatta,  beni  sevenin  bir  ailem  bir  de  Allah
             olduğunu düşünüyordum. Yalnızlıkta ustalaştığımı,
             artık  üzülmem  gerektiğini  düşünüyordum;  yani
             öyle  zannediyormuşum  onu  zaman  gösterdi.  O
             gün,  okulda  zaman  yine  aynı  şekilde  geçiyordu
             Sınıfın  kalabalığına  rağmen  kendimi  sanki  bir

             adada     kalmış   gibi   hissediyorum.     İnsanlar
             birbirleriyle  konuşuyor,  buluşuyordu;  ama  benim
             içimdeki boşluk hissi hiç eksilmiyordu. Çevremdeki
             herkesin  kendi  dünyasında,  kendi  mutluluğu
             olduğunu  görmek,  beni  daha  da  üzüyordu.  Öğle
             arası geldiğinde, bahçede tek başıma yürüyordum.
             Kimse  benimle  gelmek  istemedi,  kimse  yanımda
             durmadı.  Bir  an,  gözlerim  uzaklarda  bir  noktaya
             odaklandı  ve  içimdeki  bu  boşluk  hissi  daha  da
             derinleşti.  Yalnızlık  ,adeta  vücuduma  bulaşmış  bir
             mikrop  gibiydi,  beni  her  gün  hastalandırmaya
             devam eden. Birden arkamdan bir ses duydum.
             -Merhaba, yalnız mı yürüyorsun?
              Sesi duyduğumda, içimde bir






                                                           28
   24   25   26   27   28   29   30   31   32   33   34