Page 24 - ARALIK sayısı
P. 24
Dedesi başıyla onayladı onu. Bir süre sonra yatakta uyuyakaldı. Birden ter içinde yataktan sıçrayarak annesinin
yanına koştu. Babasını aramasını istedi ancak babası telefonunu açmadı. Annesi:
-Ne oldu oğlum?
-Babamı rüyamda gördüm.
-Nasıl gördün?
Oğuz cevap vermedi. Birkaç saat sonra babası aradı. Oğuz, babasıyla konuşurken sadece “Baba, lütfen gel. Seni
istiyorum.” dedi.
-Gelmem mümkün değil, oğlum. İznim yok ama iznim olursa hemen geleceğim, dedi. Oğuz öfkelenmişti.
-Sen, beni sevmiyorsun. Hep yalan söylüyorsun!
Oğuz’un masanın üzerine koyup uzaklaştığı telefonun ahizesinden Oğuz’un babasının sesi duyuluyordu.
Dedesi telefonu kapattıktan sonra hemen Oğuz’un yanına geldi.
-Oğuz, üzülme. Elbet gelecek. Birkaç gün seninle tatile çıkalım. Çanakkale’yi gezelim. Kafan rahatlar.
Dedesinin teselli sözleri, işe yaradı. Oğuz dedesinin teklifini kabul etti. Dedesiyle birlikte birkaç gün Çanakkale’yi
gezdiler. Geziden dönerken Oğuz kapıda iki asker gördü ve onları babası sandı. Koşarak yanlarına gitti ancak
askerin annesiyle konuşmasını duyunca sessiz bir şekilde gözlerinden yaşlar süzüldü. Söylediği tek kelime, “Vatan
sağ olsun!” oldu.
Askerler Oğuz’u teselli etmeye çalıştı, ama ne kadar teselli edebilirlerdi ki? O, asker çocuğuyken şimdi şehit
çocuğuydu.
Askerler, Oğuz’un babasının Oğuz için çektiği bir video gösterdiler. Videoda, babası Oğuz’a her zaman vatan
için çabasını sürdürmesini, Atatürk’ün yolundan gitmesini, vatan ve milleti için her şeyini feda etmeyi ve vatana
olan aşkını anlatıyordu. Oğuz videosunu izledikten sonra “Babacığım, senin bana öğrettiğin gibi her zaman
vatanıma hayırlı bir insan olacağım. Atatürk’ün yolundan giderek vatanımı savunacağım. Senin, dedemin ve bütün
şehitlerimizin intikamını alacağıma ant içerim. Artık şehit çocuklarını daha iyi anlıyorum. Baba, sen bizi
gururlandırdın. Ben de seni gururlandıracağıma yemin ederim.” dedi.
Bir gün sonra cenaze töreni gerçekleşti. Oğuz, tabutun düz bir şekilde olduğunu görünce oracığa yığılıverdi. Zar
zor kalkarak babasının tabutuna sarıldı.
-Baba, sen ölmedin. Şehitler ölmez. Baba sen şehitsin. Şehitler, bu altında yattığın al bayrak uğruna canını feda
edecek kadar cesaretlidir. Senin intikamını fazlasıyla alacağım!
Haykırışları oradakileri derinden etkilerken gözlerindeki yaşlar, babasının tabutunun üzerindeki al bayrağa
damlıyordu.
23